AMAÇ: Bu çalışma, madde kullanım bozukluğu olan ve olmayan ergenlerin bağlanma stilleri arasındaki ilişkinin araştırılması, bağlanma stilinin, ebeveyn tutumlarının ve sosyal desteğin madde kullanımına etkisinin değerlendirilmesi amacı ile yapılmış, tanımlayıcı tipte bir araştırmadır.
YÖNTEMLER: Gerekli kurum izinleri alındıktan sonra anne-babaları tarafından araştırmaya katılımı onaylanan ve araştırmayı sürdürecek düzeyde ruhsal iyilik düzeyine sahip olan 14-18 yaşları arasındaki 544 ergen ile yüz yüze görüşülerek sosyo-demografik özelliklerin yer aldığı Tanıtıcı Bilgi Formu, İlişki Ölçekleri Anketi, Ana-Baba Tutum Ölçeği ve Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği uygulanmıştır.
BULGULAR: Araştırma sonunda madde kullanım bozukluğu olan ergenlerin madde kullanım bozukluğu olmayan ergenlere göre, daha düşük düzeyde güvenli ve saplantılı bağlandığı, daha yüksek düzeyde korkulu ve kayıtsız bağlandığı; toplam sosyal destek algısının ve aile desteği algısının madde kullanım bozukluğu olmayan ergenlere göre, daha düşük olduğu; ailelerinin daha az kabul-ilgi, kontrol-denetleme gösterdiği ve psikolojik özerklik sağladığı bulunmuştur.
SONUÇ: Elde edilen sonuçlar doğrultusunda madde kullanım bozukluğu olan ergenlere ve ailelerine psikiyatri hemşiresi tarafından yapılandırılmış, destekleyici, terapötik bir ruhsal destek sunulmasının yararı olacaktır.
OBJECTIVE: This research is a descriptive field study conducted in order to investigate of the differences between normal adolescence and adolescence diagnosed with substance use disorder and was to evaluate the effect of attachment style, parent attitude and social support on substance use.
METHODS: After obtaining the necessary permissions from institutions, Identification Information Form, Parenting Style Inventory, Multidimensionel Scale of Perceived Social Support and Adolescent Relationship Scales Questionnaire was applied to 544 adolescents, between 14-18 years who have mental well-being to maintaining participating and getting informed consent from adolescence’s parents through face to face.
RESULTS: The adolescence diagnosed with substance use disorder had less secure and preoccupied attachment than normal adolescence and more fearful and dismissed attachment. Also the adolescence diagnosed with substance use disorder had less family and total social support than normal adolescence and their family brought them less parental acceptance and involvement, less control attitude, and psychological autonomy.
CONCLUSION: The implementation of therapeutic, structured mental support program by psychiatric nursing to adolescences who have substance use disorder could be beneficial.