INTRODUCTION: The aim of this study was to explore perceptions and experiences of mothers with regard to the barriers and facilitators to emotional closeness and mothers’ feelings of emotional closeness when their newborn infants are cared for in neonatal intensive care units.
METHODS: This study applied a focus group methodology. The study group included a total of nine mothers who were staying in the Mother Room of the neonatal intensive care unit and agreed to participate in the study. For collection of data, a semi-structured emotional closeness form was administered through face-to-face interviews conducted with the participants in a suitable physical environment. A voice-recording device was used during the interviews.
RESULTS: In this study, the mothers described the main barrier preventing them from feeling emotionally close to their newborn as the inability to touch and be with their newborn in the units. They defined emotional closeness as the mutual recognition achieved between mother and child through physical closeness. The mothers further emphasized the importance of being face-to-face and having eye contact with their child, and they believed that touching increased maternal feelings of emotional closeness, as it provided the reality that this was their baby. Breastfeeding was another feature highlighted by the mothers as being an activity that made them feel emotionally close to their newborn infants.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The findings from this study overall showed that when and how mothers feel emotionally close is grounded in the experiences and conditions that serve to either facilitate or debilitate emotional closeness.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmanın amacı, annelerin duygusal yakınlıkta yaşadıkları engeller ve kolaylaştırıcı faktörler ile ilgili deneyimlerini ve algılarını, onların bebekleri Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde yattığı zaman içerisinde duygusal yakınlık ile ilgili hissettiklerini açıklamaktır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmada odak grup yöntemi kullanıldı. Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde anne odasında kalan ve çalışmaya katılmayı kabul eden toplam dokuz anne çalışmaya katıldı. Verilerin toplanmasında yarı yapılandırılmış duygusal yakınlık formu kullanıldı. Görüşme boyunca ses kaydı alınarak anneler ile uygun bir ortamda yüz yüze görüşme tekniği kullanıldı.
BULGULAR: Çalışmada anneler duygusal yakınlık hissetmelerini engelleyen, bebekleri ile olma ve onlara dokunabilmeyi engelleyen sıkıntılı durumlar tanımladılar. Anneler özellikle bebekleri ile yüz yüze olma ve göz kontağı kurmanın önemini vurguladılar. Dokunmak, bebekleri olduğunu hissetmenin ve duygusal yakınlık hissetmeyi artırıcı bir faktör olarak bildirildi. Anneler emzirmenin bebeklerine karşı duygusal yakınlık hissetmenin en aktif yolu olduğunu vurguladı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Bu çalışmadan elde edilen bulgular, annelerin bebeklerine duygusal yakınlığını kolaylaştıracak veya azaltabilecek koşullar ve ne zaman ve nasıl duygusal yakınlık hissedebilecekleri ile ilgili bilgi vermektedir.