INTRODUCTION: The aim of the present study was to determine sleep quality, fatigue, and concentration in nurses according to their shifts and chronotype.
METHODS: This was a descriptive and cross-sectional study including 276 of the 331 nurses working at a foundation university hospital in Ankara. The Demographic Characteristics Questionnaire, Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI), and Morningness–Eveningness Questionnaire were used as data forms. Descriptive statistics, t-test, ANOVA and chi-square test were used to analyze the data.
RESULTS: A total of 73.7% of nurses were ‘intermediate-type’ and 21.4% were ‘near morning-type’; 29.9% of nurses who worked during the day and 20% of those who worked rotating shifts were ‘morning-type’ (χ2=11.699, p=0.003). The total PSQI scores were 9.07±3.98 for ‘evening-type’, 8.19±3.76 for ‘intermediate-type’, and 6.57±3.76 for ‘morning-type’ (F=5.536, p=0.004). A total of 77.2% of nurses who had sleep disturbances and 60.1% of those who had no sleep disturbances reported work-related accidents (χ2=9.131, p=0.002); 7.3% of nurses who worked during the day and 17.6% of those who worked in rotating shifts had made a medical error in the previous year (χ2=6.797, p=0.007). The fatigue level was severe in 58.3% of the nurses who had made a medical error and in 37.9% of those who had not made a medical error in the previous year (χ2=6.529, p=0.038). There was no statistically significant difference between these variables according to the chronotype of the nurses.
DISCUSSION AND CONCLUSION: Chronotype and shift work affect sleep quality in nurses and lead to problems related to patient and employee safety. These results should be considered with respect to the working conditions for nurses.
GİRİŞ ve AMAÇ: Bu çalışmada; hemşirelerin çalıştıkları şiftler ve kronotip özelliklerine göre, uyku kalitesi, yorgunluk ve dikkat durumunun belirlenmesi amaçlanmaktadır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu araştırma tanımlayıcı ve kesitseldir. Ankara’da bir vakıf üniversitesi hastanesinde çalışan toplam 331 hemşire araştırmanın evrenini, 276’sı örneklemini oluşturmuştur. Araştırmada Hemşirelerin Tanımlayıcı Özelliklerini Belirleme Formu, Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ve Sabahçıl-Akşamcıl Anketi kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, ki-kare, bağımsız gruplarda t testi ve varyans analizi kullanılmıştır.
BULGULAR: Hemşirelerin %73.7'si “Ara Tip”, %21.4'ü “Sabahçıl Tipe Yakın”dır. Gündüz şiftinde çalışanların %29.9’u, gece ya da karışık şiftlerde çalışmayı tercih edenlerin ise %20'si Kesinlikle Sabahçıl ve Sabahçıl Tipe Yakın hemşirelerden oluşmuştur (χ2=11.699, p=0.003). Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi toplam puan ortalaması Kesinlikle Akşamcıl Tip ve Akşamcıl Tipe Yakın Olanlar’da 9.07±3.98, Ara Tip’lerde 8.19±3.76 ve Kesinlikle Sabahçıl Tip ve Sabahçıl Tipe Yakın Olanlar’da 6.57±3.76’dır (F=5.536, p=0.004). Uyku sorunu yaşadığını belirtenlerin %77.2’sinin, yaşamayanların ise %60.1’inin iş kazasına maruz kaldığı (χ2=9.131, p=0.002); sadece gündüz çalışanların %7.3’ünün, şift şeklinde çalışanların %17.6’sının son bir yılda tıbbi hata yaptığı (χ2=6.797, p=0.007); son bir yılda tıbbi hata yapanların %58.3'ünün, hata yapmayanların ise %37.9’unun çalıştığı şiftte yorgunluk düzeyinin genel olarak şiddetli olduğu belirlenmiştir (χ2=6.529, p=0.038). Kronotip özelliklerine göre bu değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Hemşirelerin kronotip özellikleri ve şift şeklinde çalışmasının uyku kalitesini etkilediği; hasta ve çalışan güvenliğini tehdit eden sorunlara yol açtığı dikkate alınarak çalışma şiftlerinin buna göre düzenlenmesi önerilebilir.