1. | Ön Sayfalar Frontmatter Sayfalar I - III |
ARAŞTIRMA MAKALESI | |
2. | Miyokard İnfarktüsü Geçirmiş Hastalarda Psikoeğitimin Psikososyal Uyum Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi Evaluation Of Psychological Training’s Influence On Psychosocial Adaptation Of Patients Who Had Myocardial Infarktus Sevgi Nehir Türkmen, Mahire Olcay Çamdoi: 10.5505/phd.2012.32032 Sayfalar 105 - 115 AMAÇ: Bu araştırma Miyokard İnfarktüsü geçirmiş bireylere verilen psikoeğitimin tedavideki etkinliğini ve psikososyal uyuma etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. YÖNTEMLER: Araştırma, Ege Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve Manisa Özel Sekiz Eylül Hastanesi Kardiyoloji Polikliniğine başvuran Miyokard İnfarktüsü geçirmiş hastalarla Haziran 2010-Mart 2011 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırma, deney-kontrol deseninde yarı deneysel bir araştırma olarak yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini, örneklem seçim kriterlerini karşılayan (30 deney ve 30 kontrol grubu) 60 hasta oluşturmuştur. Deney grubu 30 hastanın her biriyle 6 kez olmak üzere psikoeğitim ve bireysel görüşme yapılmıştır. Araştırmanın verileri hastalara ön test ve son test uygulanarak iki aşamada toplanmıştır. Verilerin toplanmasında Tanıtıcı Bilgi Formu ve Psikososyal Uyum Ölçeği kullanılmıştır. Veriler sayı, yüzde dağılımı ve eşleştirilmiş örnek t test kullanılarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: Psikoeğitim uygulamaları sonrasında deney grubu hastalarının PAIS-SR ön test toplam puan ortalaması 40.67±12.28, son test puan ortalaması 32.71±11.01 olarak bulunmuştur. Kontrol grubu hastaların PAIS-SR ön test toplam puan ortalaması 41.67±11.31, son test puan ortalaması 40.28±8.93 olarak bulunmuştur. Psikoeğitim sonrası deney grubu hastaların, kontrol grubu hastalara göre hastalığa psikososyal uyum düzeyleri daha fazla olmuştur (Z=-4.733, p<0,01). SONUÇ: Elde edilen bu bulgular doğrultusunda, uygulanan psikoeğitim girişimlerinin Miyokard İnfartüsü geçirmiş hastaların fiziksel hastalığa psikososyal uyumlarını artırmada etkili olduğu sonucuna varılmıştır. |
3. | Kronik hastalığı olan ergenlerin öfke ifade biçimleri Anger expression styles of adolescents with chronic disease Demet Taşçı Eser, Tülün Liman, Ayşegül Bilgedoi: 10.5505/phd.2012.63626 Sayfalar 116 - 120 AMAÇ: Kronik hastalığı olan ergenler, hastalığa bağlı bağımsızlığın engellenmesi, beden imajının bozulması ve arkadaşlarından ayrı kalma gibi nedenlerle sağlıklı ergenlere göre daha fazla psikososyal sorunlar yaşarlar. Bu sorunların başında öfke ve saldırganlık gelmektedir. Bu araştırmada, kronik hastalığı olan ergenlerin öfkeyi ifade etme biçimlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Tanımlayıcı tipte planlanan araştırmada veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu, Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini, bir üniversitenin çocuk hastanesinde Mart- Ağustos 2012 tarihleri arasında yatan, 10-19 yaşları arasında, kronik hastalığı olan (hematoloji, böbrek, kalp hastalıkları gibi) 64 ergen oluşturmuştur (katılım oranı %71’dir). Verilerin analizlerinde yüzde, ortalama ve Kruskal Wallis testleri kullanılmıştır. BULGULAR: Araştırma bulgularına göre kronik hastalığı olan ergenlerin yaş ortalaması = 14.78±2.16 olup, algıladıkları öfkeyi 0-10 arası puanlamaları istenmiş ve öfke düzeylerinin =4.68±2.73 olduğu saptanmıştır. Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği alt ölçek puanları incelendiğinde, ergenlerin öfke kontrol puanlarının ( =21.68±4.88) yüksek olduğu saptanmıştır. Ergenlerin tanılarına göre öfke düzeyleri incelendiğinde, immünoloji hastası ergenlerin sürekli öfke puanları, diğer hastalığı olan ergenlere göre yüksek bulunurken, öfke kontrol puanlarının da düşük olduğu saptanmıştır. Araştırmada 16-18 yaş grubundaki ergenlerin sürekli öfke (p=0,047) ve öfke dışa puanları (p=0,017) istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Bu yaş grubundaki ergenlerin öfke kontrol puanları düşük olarak saptanmıştır. SONUÇ: Araştırma sonucuna göre; kronik hastalığı olan ergenlerin öfkelerini kontrol edebildikleri ancak bu durumun hastalık ve yaş gruplarına göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Çocuk hemşirelerinin ve konsültasyon liyazon psikiyatri hemşirelerinin ergenlerin öfke ifade biçimlerini saptaması ve risk grubuna yönelik öfke eğitim programları düzenlemesi önerilir. |
4. | Bir kamu ve özel psikiyatri hastanesine başvuran hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi yönünden karşılaştırılması Comparison of Internalized Stigma Level of Patients Attending to a Public and Private Psychiatric Institution Sibel Coşkun, Nuray Güven Caymazdoi: 10.5505/phd.2012.62681 Sayfalar 121 - 128 AMAÇ: Araştırma psikiyatrik hizmet sunan bir kamu kurumu ile özel bir psikiyatri hastanesine başvuran hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeylerinin karşılaştırılması ve içselleştirilmiş damgalanma düzeyini etkileyen değişkenlerin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. YÖNTEMLER: 2009 yılı Mart ayı içinde gerçekleştirilen tanımlayıcı nitelikteki bu çalışmada etik kurul onayı alınmış olup, araştırma için damgalanmadan etkilenmiş olabileceği düşünülen bir kamu psikiyatri kurumu ve özel bir psikiyatri kurumu seçilmiştir. Bu kurumlarda polikliniklere başvuran hastalardan rastgele seçilen ve araştırmaya katılmayı kabul eden 100’er hasta çalışma kapsamına alınmıştır. Hastalara, sosyodemografik veriler için “bilgi formu” ile “Ruhsal Hastalıklarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği (RHİDÖ)” uygulanmış ve veriler bilgisayar ortamında değerlendirilmiştir. BULGULAR: Kamu ve özel psikiyatri kurumuna başvuran hastaların yaşları, medeni durumları ve çalışma durumları benzer olup, eğitim düzeyi, ekonomik düzey, sosyal güvence, tanı ve hastalık süresi açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p<0.05). Her iki kuruma başvuran hastaların RHİDÖ puanları karşılaştırıldığında, sadece ölçeğin “sosyal geri çekilme” alt ölçeğinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmış olup (p<0.01), ölçeğin “yabancılaşma”, “kalıp yargıların onaylanması”, “algılanan ayrımcılık”, “damgalanmaya direnç” alt ölçeklerinde ve RHİDÖ toplam puanında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmamaktadır. Hastaların RHİDÖ puanları eğitim düzeyi, gelir durumu ve psikiyatri kliniğinde yatma durumu açısından karşılaştırıldığında anlamlı farklılıklar bulunmuştur (p<0.05). RHİDÖ toplam puanının hastalık süresi (r=0.73) ve yatış sayısı (r= 0.53) ile korelasyonuna bakıldığında ise yüksek düzeyde ve aynı yönde korelasyon saptanmıştır. SONUÇ: İki kurum arasında hasta popülasyonu farklılıklar göstermektedir ve kurumlar arasında hastaların içselleştirilmiş damgalanma düzeyi açısından ölçeğin sosyal geri çekilme alt boyutu dışında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Hastalık süresi, psikiyatri kliniğinde yatma durumu, eğitim düzeyinin içselleştirilmiş damgalanma düzeyini etkileyen değişkenler olduğu belirlenmiştir. |
5. | Loğusaların destek ihtiyaçlarının ve doğum sonu dönemde alınan destek düzeylerinin belirlenmesi Determination of support needs and post-partum support levels of post-partum women Merve Aksakallı, Ayla Çapık, Serap Ejder Apay, Türkan Pasinlioğlu, Songül Bayramdoi: 10.5505/phd.2012.57441 Sayfalar 129 - 135 AMAÇ: Sosyal destek sistemi bireyin sosyolojik ve psikolojik sorunlarının çözümü, önlenmesi ve tedavisinde, zor durumlarla başa çıkabilmesinde güçlü bir kaynaktır. Bu çalışmada loğusaların doğum sonu destek ihtiyaçlarının ve doğum sonu alınan destek düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Araştırma tanımlayıcı tipte yapılmıştır. Araştırma kapsamına post-partum dönem ile ilgili bir komplikasyon yaşamayan sağlıklı loğusalar arasından çalışmaya katılmayı kabul eden toplam 167 loğusa alınmıştır. Araştırma verileri, Doğum Sonrası Destek Ölçeği kullanılarak, yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmıştır. Veriler SPSS 18.0 paket programında değerlendirilmiştir. BULGULAR: Loğusaların Doğum Sonu Destek toplam puan ortalamasının ihtiyacın önemi kısmında 148.61±48.6, alınan destek puan ortalamasının 119.21±49.73 olduğu saptanmıştır. Alınan puan değerlendirildiğinde kadınların önemli düzeyde desteğe ihtiyaç hissettikleri, ancak bu ihtiyaca yönelik alınan desteğin çok fazla olmadığı saptanmıştır. Kadının yaşının artması, kendisinin ve eşinin eğitim düzeyinin düşük olması, doğum sonu döneme yönelik bilgi alınmaması ve bebek bakımında destek alınmayacak olması alınan desteği azaltmaktadır. SONUÇ: Bu bulgular, loğusaların doğum sonu dönemde yeterli düzeyde destek göremediklerini göstermektedir. Anne, bebek ve aile sağlığının sürdürülebilmesi için doğum sonrası dönemde sosyal desteğin sağlanması önemlidir. Bu nedenle, sağlık personellerinin doğum sonu dönemde kadınların psikososyal bakımıyla da ilgilenmeleri ve yeterli desteği olmayan loğusalara destek sağlanması önem taşımaktadır. |
OLGU SUNUMU | |
6. | Gecikmiş Veda: Bir Olgu Sunumu The Delayed Leave: A Case Presentation Semra Karacadoi: 10.5505/phd.2012.39358 Sayfalar 136 - 140 Kayıp insan yaşamının kaçınılmaz bir parçasıdır ve yas sürecini ortaya çıkarmaktadır. Yas süreci çözümlenemediğinde, yas sonrası beklenen yaşama yeniden uyum zorlaşabilmektedir. Bu olguda çoğul kayıpları olan bir kadın danışanla sürdürülen danışmanlık sürecini, gecikmiş yas tepkileri bağlamında tartışmak ve süreci bu alanda çalışan sağlık profesyonelleri ile paylaşmak amaçlanmıştır. |
DERLEME | |
7. | Diyaliz Hastaları ile Nefroloji Hemşireleri İçin Ölüm Kavramının Anlamı ve Ölümle Baş Etmede Nefroloji Hemşiresinin Rolü The Meaning of Death for Dialysis Patients and Nephrology Nurses and the Role of Nephrology Nurses in Coping with Death Çiğdem Fulya Dönmez, Mualla Yılmazdoi: 10.5505/phd.2012.75047 Sayfalar 141 - 147 Ölüm, konuşulması zor ve ertelenen bir kavramdır. Nefroloji hemşirelerinin ölüm kavramını konuşabilmeleri, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmeleri hem nefroloji hemşirelerinin kendi gelişimine katkı sağlayacak hem de hastaya verdiği sağlık bakımının kalitesini artıracaktır. Ayrıca nefroloji hemşirelerinin ölümcül hasta ve ailelerine bütüncül bakım verme sorumluluğunu yerine getirebilmeleri için konsültasyon liyezon psikiyatri hemşireleri ile işbirliği içinde çalışmaları gerekmektedir. Bu derlemede, nefroloji hemşireleri ve diyaliz hastalarının ölüm kavramının anlamına ilişkin literatür gözden geçirilmekte ve konuyla ilgili güncel bilgiler sunulmaktadır. |